NOT: Gelişmeler İlk Yorum'a kopyalanmıştır.
“Allah’ın Geleceği Bilmediği…” Anlamında bir iddia, Ne Kuran’ın ve Ne de Objektif Aklın “Yaratan Tanımına” Sığmaz. Yaratan’ın Bilgisine bir Sınır Düşünülemez..
Böyle bir İddia;
** Allah’ın her şeyi en iyi bildiği…; (Pek çok Ayet)
** Her şeyin (En küçük detayına kadar) Bir Kitapta Yazılı olduğu…; (Enam 59 Yunus 61 ….)
** Allah’ın Bilgisiyle her şey Kuşattığı …; (Araf 89 Kehf 91 Taha 98 Talak 12)
** Fiillerin Yaratılmadan önce Bir Kitapta Yazılmış olduğu…; (Hadid 22)
Anlamındaki Ayetlerle Açıkça Çelişir.
Böyle bir iddia Cüppeli benzeri biri tarafından söylense ciddiye alınmaz. Fakat, önde gelen bir İlahiyatçı olan, Abdülaziz BAYINDIR tarafından savunuluyor.[1]
“Kendisinden başka Herkesin … Bilmediğini de” içeren iddialarında, “İnsanlara Serbest İradenin Verildiğini” kabul ediyor görülüyor fakat bunun açıklamasında da çelişkiye düşüyor.
Allah İçin; “Öğreninceye kadar / Bilinceye Kadar … ” gibi ifadeler de kullanıyor.
Ve bunu da Ayete dayandırıyor(!) Allah, -haşa- ya bir yerlerden öğrenecek, ya da olduktan sonra görerek Öğrenecek / Bilecek. Bu durumda, henüz olmamış / Yaratılmamış olan Fiiller … Nasıl “Bir Kitapta Yazılı” olur?
İşin, Kader / Kaza boyutu da düşünüldüğünde, Akla gelen Alternatif durumlar:
1-- Yaratan, Kişinin Hayatını Detaylı bir Senaryo olarak yazmıştır. Kişi bu Senaryoyu oynar?
Bu durumda, “Kişisel İradenin varlığını söyleyemezsiniz.” Kişiler, baştan“Cennetlik / Cehennemlik” olarak yaratılmış olurlar. İrade dışı işlenen bir Suça verilen Cezanın, yine İrade dışı yapılan bir İyiliğe verilen Ödülün “Gerekliliğini”; buna bağlı olarak, “Yaratan’ın Mutlak Adaletini” ve “Hayatın Anlamını”; anlatamazsınız.
2-- Allah -haşa- Geleceği bilmez. Kişisel İrade vardır. Olacakları, Olduktan Sonra, Öğrenir(?) Bilir(?)
Neresinden bakılsa, Tutarsız bir İddia…!? Birçok Noksanı olan(!) bir Yaratan(!?)
Olduktan Sonra Öğrenilen / Bilinen Şeyler; Öğrenilmeden / Bilinmeden, Bir Kitapta Nasıl Yazılı Olur?
3-- Kişilere, Serbestçe Kullanabilecekleri bir İrade verilmiştir. Yaratan, Ezeli-Ebedi ve Sınırsız Bilgisi ile; Kişinin İradesini, yaşamının her anında, Nasıl Kullanacağını; Bu kullanımın Ne Neticeler vereceğini, En küçük Ayrıntısına kadar bilir. Kitapta Yazılı olan ve Kişinin Yaşamı budur.
Tabii bunun Sınırlamaları da vardır. Sınırlama noktasına sonra dönelim.
3.madde de Söylenenleri doğrudan tahlil etmek yerine, Bir Örnek Senaryo ile açıklamaya çalışalım.
Bir Kişinin, Kendisinin bilgisi olmadan, O görmeden, Hayatının, olağanüstü durumlarını da içeren, 10 günlük bir bölümünün, her saniyesi ile filme alındığını var sayalım.
Bu Filmi, defalarca, Ağır çekim … vb, istediğimiz gibi izleme imkanımız olsun.
İzlediğimiz görüntüler ve Konuşmaları dışında, bir de “Aklından Geçenler / Düşündükleri” vardır. Düşündükleri; Hayatının Daha önceki bölümleri; O Anda yaşadıkları ya da daha sonrası ile ilgili olabilir. Bunları da, tam düşündükleri kareleri izlerken; Ayrı bir Sesle seslendirilmiş olarak Duyduğumuzu ya da Alt yazı olarak Okuduğumuzu varsayalım.
Teorik olarak; Kişinin, 10 günlük hayatı ile ilgili her şeyi biliyoruz diyebiliriz.
Bu çok küçük örneği, Bir Kişinin 10 günlük hayatını değil; Yaşamış, Yaşayan, Yaşayacak Tüm İnsanların hayatının tamamını, hatta, Tüm Detayları ile, Evrendeki her şeyi kapsayacak şekilde genelleyelim,
“Yaratan’ımızın, Ezeli ve Ebedi Bilgisi; Bildiğimiz-bilmediğimiz tüm Evrenlerde, Olmuş / Olacak her Şeyin her anını, Düşünemediğimiz en küçük detayına kadar Kuşatmıştır.”
-- Kişinin İradesinin / Dilemesinin Bir sınırı yok mudur?
Tabii ki vardır. Bunun Ana Sınırı “Sünnetullah” tır. Bir Anlamda Fizik Kurallarıdır.
Her Şeye Gücü yeten Yaratan; Hiç bulut olmadan yağmur yağdıramaz mı?
Yağdırsa idi, Kendi koyduğu Kuralı Kendisi bozmuş olurdu. Bozmaz ve bozulmasına izin vermez.
Hacmi kadar Sıvıdan daha ağır olan cismi o sıvıda yüzdüremeyiz.
İnsanlar, bir araç kullanmadan uçamazlar. …
Bunun dışında; “Gücümüzün yetmediği şeyleri” yapamayız.Kurallarında hata yaptığımız ya da çeşitli nedenlerle (örn. Karşımızdaki güç / kişi tarafından) engellenen harekeler “İrademiz doğrultusunda” Neticelenmeyebilir.
** Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. …. (İnsan 30 Tekvir 29)
Bunu, -daha çok- yukarıda belirtilen sınırlamalar olarak görmeliyiz.
“Allah’ın Dilemesine rağmen, Kulun aksini Dilemesi…? ” Bu Elbette Mümkün Değildir.
Detaylara inildiğinde, onlarında açıklamaları vardır.
** Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi.(Yunus 99)
Rabbimiz; İnsanları, Robotlar gibi “Tek Tip olarak Programlama” yerine, “İrade Sahibi Kişiler” olmasını; Kendilerinin ve Toplumlarının sonunu kendilerinin belirlemesini Dilemiştir.
Bir Topumda; “İyiler / İyilikler” ya da “Kötülükler / Kötülüklerin” Ağır basmasına Paralel olarak, O Toplum; İleri gidecek Mutlu … olacak ya da geri kalacak Mutsuz … olacaktır. Başka bir ifade ile, Toplumun Kaderini / Gidiş Yönünü ve Hızını, İyiliklerin ve Kötülüklerin bileşkesi belirleyecektir.
Tabii ki Yaratan’ın Yardım Ettiği / Etmediği Kişiler ve Toplumlar yardır. Bu çerçevede bunların da açıklaması yapılabilir.
Eleştiri, Yorum ve sorularınızla konuya katkıda bulunabilirsiniz.
Bunlardan çok daha önce üzerinde durulması gereken nokta;
“Beyinlerdeki Yaratan Tanımıdır.”
DİPNOTLAR :
[1] Bir seri Video görüntülü konuşma ile:
http://www.youtube.com/watch?v=o0eMiQCftAg&feature=youtu.be
http://www.youtube.com/watch?v=eyxj4-KIvBc
------------------
# İsmail HÜSEYİNOĞLU 26-01-2013 11:45
Sayın A.BAYINDIR’ın Sitesinin Ziyaretçi Defterine
www.suleymaniyevakfi.org/.../
Adresine Aşağıdaki Mesaj yazılmıştır.
Sayın Hocam
“Allah Geleceği Bilmez” Anlamındaki Videolarınızın Eleştirisi olarak;
kutsalkitaplar.net/.../...
Adresinde;
ALLAH GELECEĞİ BİLMEZ Mİ…?
Başlığı ile bir eleştiri yazdım.
İsterseniz orada ya da burada Cevaplayabilirsiniz.
Saygılarımla
# İsmail HÜSEYİNOĞLU 04-02-2013 11:09
Sayın Bayındırın Cevabı Aşağıya Kopyalanmıştır.
Yazımızda Videoların Linkleri verilmiştir. Vakti olanlar gerekli karşılaştırmala rı yapabilirler.
a.bayindir diyor ki:
03 Şubat 2013, 22:00
İsmail HÜSEYİNOĞLU,
Yazınızı okudum, hiçbir delile dayanmadan duygu yüklü bir yazı yazmışsınız. Bizim sohbetleri ya dinlememişsiniz ya da dinlediğiniz halde dikkate almamışsınız. Üstelik bazı ayet meallerini, bizim sözümüz diye tenkid etmenizin sizi ne hale getirdiğini düşünmeniz gerekir.
Bana göre yazı, gözü kapalı birinin duygularını ifadesinden başka bir anlam taşımıyor
# İsmail HÜSEYİNOĞLU 05-02-2013 11:47
Sayın BAYINDIR
Yazımızdaki […Allah İçin; “Öğreninceye kadar / Bilinceye Kadar … ” gibi ifadeler de kullanıyor.
Ve bunu da Ayete dayandırıyor(!) …] İfademizi;
[…Üstelik bazı ayet meallerini, bizim sözümüz diye tenkid etmenizin sizi ne hale getirdiğini düşünmeniz gerekir. ….] Şeklinde Cevaplıyor.
Eğer; [Tevbe/16 Ayetine verdiği meale dayanarak, Allah İçin; “Öğreninceye kadar / Bilinceye Kadar … ” gibi ifadeler de kullanıyor.] Şeklinde yazsa idim ne fark ederdi…?
Konunun Özü, Sizin “Allah’ın Geleceği Bilmediğiniz” İddianız, ve benim buna cevabımdır.
Neden işin özüne cevap vermeden ithamlara tenezzül ediyorsunuz.
Konu ayrı bir yazı ile incelenecektir.
Yazımızda Videoların Linkleri verilmiştir. Vakti olanlar gerekli karşılaştırmala rı yapabilirler
Önce ilgileriniz için teşekkür ediyorum. Yalnız, “Yeterince Dinlemeden / Okumadan yazılmış” kanınıza katılamayacağım . Yazı altındaki yorumlar ve Aynı yazının devamı: (…. BİLMEZ Mİ (2)) olduğu gibi, ayrıca [ A.B.a HADİSLER KONUSUNDA AÇIK MEKTUP(1) ve (2) / A.B.la YAZIŞMALAR ] Yazılarımda istediğinizden fazla detay bulacağınız kanısındayım. Bu konu ile ilgili detayları […. YAZIŞMALAR], Hadis konusunu -bilhassa- [….AÇIK MEKTUP(2)] Yazılarımızda bulabilirsiniz. Bir zahmet okuyabilirseniz ; üzerinde durduğunuz, önceki ve yeni NOKTALAR’da Somut eleştirileriniz i beklerim.
Saygılarımla